Sanayide kapasite kullanım oranı nasıl artar?


Habere göre; Merkez Bankası tarafından düzenlenen ve Ekim 2010 ayında imalat sanayiinde faaliyet gösteren bin 882 işyerinin katılımıyla gerçekleştirilen "İktisadi Yönelim Anketi" sonuçları açıklanmış.
Buna göre geçen yılın aynı ayında yüzde 68,2 olan kapasite kullanım oranı, 2010 Ekim ayında yüzde 75,3 olarak belirlenmiş.
Kapasite kullanım oranı eylül ayında yüzde 73,5 düzeyindeymiş.
Kimi gazeteler bunu “imalat sanayinde rekor!” başlığıyla bildiriyor.
İnanalım mı?

Özellikle hükümet yanlısı medyada bu tür haberlere çok rast geldiğimiz için maalesef öyle her gözümüze sokulanı kabul etme gibi bir uysallığımız yok.
Haber iyi de, duruma bir kendimiz bakalım dedik.

Aşağıdaki metin Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği’nin 22 Ekim 2010 tarih ve 2010/9 Sayılı “2010 Eylül Ayına Ait Kurulan ve Kapanan Şirket İstatistikleri Haber Bülteni”nden bilgisayardaki “kes-yapıştır usulü” yani virgülüne bile dokunmadan aldığımız bilgidir:

***

2010 Eylül ayında kurulan şirket sayısında bir önceki aya göre % 11,41 azalış oldu.

Kurulan şirket sayısında bir önceki aya göre % 11,41, gerçek kişi ticari işletme sayısında % 6,52 ve kooperatif sayısında ise % 32,11’lik bir azalış olmuştur.

Kapanan şirket sayısı bir önceki aya göre % 3,55 oranında artmış olmasına karşın, gerçek kişi ticari işletme sayısında % 27,56 ve kapanan kooperatif sayısında % 17,75’lik bir azalış olmuştur.

Kapanan şirket sayısında geçen yılın aynı ayına göre % 13,71 artış oldu.

2010 yılı Eylül ayında, 2009 yılı Eylül ayına göre kurulan şirket sayısında % 12,66’lık ve kurulan gerçek kişi ticari işletme sayısında % 7,81'lik bir artış olmuştur. Kurulan kooperatif sayısında ise % 22,11’lik bir azalış gerçekleşmiştir.

2010 yılı Eylül ayında, kapanan şirket sayısı 2009 yılının aynı ayına göre % 13,71 ve kapanan kooperatif sayısı % 3,73 artmış olmasına karşın kapanan gerçek kişi ticari işletme sayısı ise       % 16,40 azalmıştır.

***
Yukarıdaki bilgiler Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TUİK)yayınladığı en son durum.
İyi de, pek çok işyerleri kapanır ve yenisi açılmazken kapasite kullanım oranı nasıl “rekor” kırar?
Hiç düşündünüz mü?
Kapanan işyerleri nasıl olur da daha fazla üretim yapar?

Gayet basit: Kapasite kullanım oranı, mevcut kapasitenin ne kadarının kullanıldığını gösteren orandır;
(yani kullanım oranı = kullanılan kapasite / mevcut kapasite)
Siz eğer mevcut kapasiteyi daha fazla kullanırsanız tabii ki kapasite kullanım oranı yükselecektir ama bunun bir yolu daha var: mevcut kapasite küçülürse de kapasite kullanım oranı yine yükselir.

Örneğin bir yerde üç fabrika varken biri kapanır geriye iki fabrika kalırsa, üretim geri kalan fabrikalarda sürdürülecek, üretim miktarı artık üçe değil de ikiye bölünecek ve kapasite kullanımı yükselecektir.
Ya da atölyenizdeki 50 makineden işsizlikten boşta duran 10’unu satar kapasiteyi 40’a indirirseniz kullanım oranınız durduğu yerde yine artar.

Kapasite kullanım oranının yükseldiğini bildirenler, 2010 Ekim ayında, geçen yılın aynı ayına göre 7.1 puan, bir önceki aya göre ise 1.8 puan artarak yüzde 75.3'e yükselmekten söz ediyorlar.

Peki bu kapasitenin artması demek mevcut fabrikaların daha fazla çalışması demekse, fabrikaların kullandığı kapasite artarken üretim neden aynı ölçüde artmıyor da ha bire ithalat yükseliyor? Yoksa “boş durmayıp boşa çalışıyor” misali çarklar boşa mı dönüyor?
Bu kapasite artarken daha fazla istihdam edilmesi gereken işçiler neden hala kahvelerde pişpirik oynamaktan kalkamıyorlar?

Ne diyorsunuz?
Bu işyerleri sahiplerinin birliği olan Odalar Birliği mi doğru söylüyor yoksa “rekor”cular mı?