İDO Satılacak mı? Dava açıldı mı?


Değerli okurlarım soruyorlar;
 İDO satılacak mı? dava açıldı mı? son durum nedir diye.
Hem bu merakları gidermek hem de işin peşini bırakmamaları için bu işin son durumu hakkında bazı bilgileri veriyorum:
Biliyorsunuz, İBB İstanbul'un deniz ulaşımını yerli yada yabancı özel bir firmaya satmak ve oradan önemli bir para elde ederek finansman sıkıntısını giderebilmek için İDO'yu satılığa çıkardı.
Ancak İDO'nun sorunsuz(!) bir biçimde satılabileceğini düşünüp önce eldeki gemi ve iskeleleri ikiye ayırdı. Bunlardan şehir hatlarında çalışan eski gemiler ile bunların  iskelelerini ihaleyi almak üzere kurdurduğu belli olan "İstanbul Şehir Hatları A.Ş."ye aşağıda detayını verdiğimiz şaibeli bir ihaleyle devretti. Bu devrin hukuki olmadığını, ilanın ve muhammen bedelin hileli olduğunu ileri süren ve yürütmenin durdurulmasıyla birlikte iptalini isteyen davayı açtık.
Dava, İstanbul 4.Bölge İdare Mahkemesinde 2010/2494 sayı ile görülecek.
Bu davada ileri sürdüğümüz itirazlarımız aşağıda görülecektir.

Dosyadan anlaşıldığı üzere açılan dava, doğrudan İDO'nun satışı ile ilgili değil ama buna giden sürecin ilk adımıdır.
İDO'nun satışı ile ilgili önemli itirazlarımız vardır ve bunlar ilerideki günlerde ve gerektiğinde  yargıya taşınacaktır.

Bütün yurttaşlarımızın ve özellikle İstanbulluların bu konuyu yakından izlemelerini ve haklarına sahip çıkmalarını, davaya her türlü katkıda bulunmalarını  bekliyorum.

Açılan davada ileri sürülen itirazlarımız aşağıdaki gibidir:

Dava Konusu  : İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı; 29/09/2010 tarihinde mülkiyeti, yönetimi, kullanımı ve tasarrufundaki 32  adet yolcu vapuru, 3 adet yolcu motoru, 1 adet römorkör, 2 adet hizmet motoru, 1 adet yakıt gemisi, 7 adet yüzer iskele olmak üzere toplam 46 adet deniz vasıtası, 49 adet iskele ve terminal ile Haliç Tersanesinin tümünün intifa hakkı karşılığı 30 yıl süre ile işletilmesi işinin ihalesini gerçekleştirmiştir.
Bu ihalenin ilanı kanunun istediği şekilde yapılmamıştır.

2886 Sayılı Kanun’un 45. Maddesine istinaden açık teklif usulüyle yapılan bu ihalenin ilanı, aynı kanunun 17. Maddesindeki usule uymadığından ve yine aynı kanunun 20. Maddesi hükmüne göre geçersiz sayılacağından iptali;  Bu nedenle ihalenin ve yapılmış ise sözleşmesinin iptali ile işbu ihale ve sözleşmenin uygulanması telafisi mümkün olmayan zarara sebebiyet vereceğinden Yürütmenin durdurulması.

Olay ve açıklamalar

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı; 29/09/2010 tarihinde mülkiyeti, yönetimi, kullanımı ve tasarrufundaki 32  adet yolcu vapuru, 3 adet yolcu motoru, 1 adet römorkör, 2 adet hizmet motoru, 1 adet yakıt gemisi, 7 adet yüzer iskele olmak üzere toplam 46 adet deniz vasıtası, 49 adet iskele ve terminal ile Haliç Tersanesinin intifa hakkı karşılığı 30 yıl süre ile işletilmesi işinin ihalesini yapmıştır.(Ek-3)

Bu ihalenin,
a)2886 Sayılı Kanun’un 2. Maddesinde sayılan ilkeler gereği “açıklık” ve “rekabet” şartları içerisinde yapılması gerekmektedir.

2886 sayılı Devlet İhale Kanunu’nun 17. Maddesi,

Madde 17 –
İhale konusu olan işler aşağıdaki esas ve usullere göre isteklilere ilan yoluyla duyurulur:
             1. İhalenin yapılacağı yerdeki ilanlar:
             a) Günlük gazete çıkan yerlerde ihaleler, ihalenin yapılacağı yerde çıkan gazetelerde en az bir gün aralıkla yayınlanmak suretiyle iki defa duyurulur.
             Gazete ile yapılacak ilk ilan ile ihale günü arası 10 günden, son ilan ile ihale günü arası 5 günden az olamaz.
             b) Günlük gazete çıkmayan yerlerdeki ihalelerde ilan, bu fıkranın (a) bendindeki süreler içinde ilgili idare ile hükümet ve belediye binalarının ilan tahtalarına asılacak yazılar ve belediye yayın araçları ile yapılır. Bu işlemler bir tutanakla belgelenir. Bu yerlerde en çok 7 gün aralıklarla gazete çıkıyorsa ayrıca gazete ile bir defa ilan yapılır.
             2. Diğer şehirlerde yapılacak ilanlar:
             Tahmin edilen bedeli her yıl Genel Bütçe Kanunu ile belirlenecek miktarı (Ki bu rakam 2010 için 400.000 TL’dir) aşan ihale konusu işler(1) numaralı fıkraya göre yapılacak ilanlardan başka, tirajı göz önüne alınarak ili Basın-İlan Kurumunca tespit olunacak günlük gazetelerden birinde, ihale tarihinden an az 10 gün önce bir defa daha ilan edilir.
             3. Resmi Gazete ile yapılacak ilanlar:
             Tahmin edilen bedeli (2) numaralı fıkra uyarınca belirlenecek miktarın üç katını aşan ihale konusu işler, ihale tarihinden en az 10 gün önce bir defada Resmi Gazete'de ilan edilir.
             4. İdareler, işin önem ve özelliğine göre bu ilanları yurt içinde ve yurt dışında çıkan başka gazeteler veya öteki yayın araçları ile de ayrıca yayınlatabilirler.

Demektedir.

Dava konusu ettiğimiz ihalede, muhammen bedel 400.000 TL gibi gösterilerek diğer şehirlerde yapılan ilanlar ile Resmi Gazete’de yayınlanması gereken ilanlar yapılmamıştır.

b)İhaleye konu olan ve yukarıda sayılan 46 adet deniz vasıtası, 49 adet iskele ve terminal ile Haliç Tersanesi’nin 30 yıllığına intifa hakkının devredilmesinin ekonomik büyüklüğü yani muhammen bedeli, Kanun’un 17/2 maddesinin gönderme yaptığı ilgili 2010 yılı Bütçe Kanunu’nda belirlenen 400.000 lirayı aştığı, ve yaklaşık 100 milyon dolar dolayında bir değer taşıdığı açık bir biçimde ortadadır.
Buna rağmen yapılan ihalenin bedeli 400.000 lira kabul edilerek ve sadece İstanbul’da yayınlanan bir tek gazetede iki defa yayınlanarak ilanda usulsüzlük yapılmıştır.
İlanda İhale bedeli olarak kabul edilen 400.000 TL hiçbir şekilde ihalelerde aranan ilan şartındaki ölçü olamaz. Yani bu ihalenin tahmini bedeli 400.000 lira değildir.

Kabaca bir hesaplamada, yukarıdaki 32 yolcu vapuru ve 46 iskele ile haliç tersanesinin de dahil olduğu toplam 96 parça kıymetli gayrı menkulün yıllık asgari kirası 400.000 lira ihale bedeli olarak kabul edilirse, her birinin ortalama aylık kirası (400.000/96 adet/12 ay=) 347 lira 22 kuruşa gelmektedir. Hesaplanan bu ortalama kira bedeli daha iyi anlaşılabilmesi için günlüğe çevrildiğinde, bir şehir hatları vapurunun veya bir vapur iskelesinin günlük kirasının sadece (347,22/30 gün=) 11 lira 57 kuruşa geldiği görülecektir.

Burada, üç ayrı nedenle, ihale bedeli ilanda kabul edilen asgari yıllık intifa hakkı bedeli 400.000 liranın fevkalade üstündedir. Eğer gerçek ihale bedeli ilgili uyulması gereken “Devlete Ait Taşınmaz Mal Satış, Trampa, Kiraya Verme,Mülkiyetin Gayrı Ayni hak Tesis, Ecrimisil ve Tahliye Yönetmeliği RG.16.12.1984/18607) hükümlerine göre tespit edilseydi (Ek-5) mevzuatın istediği rayiç bedelin bu olamayacağı açıktır.

1.İhale konusu olan 96 parça malın ortalama kirası aylık 347,22 lira, günlük kirası 11,57 liraya gelmektedir. En az kira bedelinin ortalama bu düzeylerde kabul edilmesi, en azından kanuna karşı hiledir. Çünkü sadece bir şehir hatları vapurunun çay ocağının ihalesinde bile yüz binlerce lira kiranın söz konusu olması karşısında, ihaleyi yapan idarenin ileri sürdüğü bu rakamlar bu  ilandaki hilenin boyutunu ve gerçek bedelden ne kadar uzaklaşıldığını göstermektedir.

2.Bu sembolik yıllık en az kira rakamları, bir an için gerçek kabul edilse bile, ihale bedelinin sadece bir yılın asgari kira bedeli değil, 30 yıllık intifa hakkı söz konusu olduğuna göre, bunun 30 katının ihale bedeli olarak kabul edilmesi gerekirdi ki, bu rakam da (400.000X30 yıl=) 12 milyon Türk lirasıdır ve en az bu büyüklükte bir ekonomik değer ifade eden  ihalenin yine de tek bir gazetede ilanıyla kanuni şartın yerine getirildiğini söyleyebilmek mümkün değildir. Bunun aksi düşünüldüğünde aynı ihalenin bir yıllık intifa hakkının muhammen bedeli ile 30 yıllık intifa hakkının muhammen bedelinin aynı olması gerekir ki bu da mümkün değildir.

Yine bir an için ihale bedelinin, bu ihalede geçen en az kira rakamı olan yıllık 400.000 lira olduğu ve bunun da kanunun esasına uygun olduğu ileri sürülse de, böyle bir mantığın kabulüne de imkan yoktur. Çünkü aksi takdirde, aynı idare ihale bedelini düşük göstermek ve ilana gitmemek için ilanlarda, en az yıllık kira yerine  en az “aylık kiranın 347 lira, hatta günlük en az kiranın yukarıda olduğu gibi 11,57 lira olduğunu söyleyerek ihale bedeli daha göstermelik hale getirebilecektir.
Kira hesaplamada, hesap dönemi süresi azaltılarak ihale bedelinin küçültülmesi ve kanunun ilan konusunda aradığı aşması herhalde kanuna karşı hile olarak değerlendirilmelidir.

3.İlanda intifa hakkı karşılığı, 400.000 TL yıllık asgari kira ve gelirin yüzde biri olarak belirtilmiştir. Yine bir an için, bedelde asıl olanın hasılatın yüzde biri olduğu, bu nedenle asgari kiranın  düşük tespit edildiği düşünülebilir. Ancak bu durumda da, ihale bedeli olarak kira bedelinin değil, rayiç bedelin ilana esas olması gerekir ki bu da her halükarda yıllık 400.000 asgari kira ile ihaleye çıkıldığında ortaya çıkan rakam, 30 yıllık süre için 12 milyon liradır ve yine de tek gazetede iki kere ilanla duyurulmasıyla yetinilmesi mümkün değildir.
  
c) İBB tarafından daha önce yapılan ve örneği (ek- 1 ) de bulunan aynı konu ve  büyüklükteki gayrimenkullerin ihale ilanları Resmi Gazete’de yayınlanmıştır.

Birden fazla yıl için yapılan intifa hakkı veya kiralamalarda ihale bedeli, mutlaka intifa hakkı veya kira süresi göz önünde bulundurularak hesaplanmıştır (Ek- 2 )

Bu ihalede ise, kanunun belirlediği usule uyulmamış ve duyuru sadece bir yerel gazetede iki ayrı günde yayınlanarak yapılmış, diğer illerde ve Resmi gazete’de yapılmamış ve böylece ihalenin en önemli ilkeleri olan gereken aleniyet ve rekabet sağlanamamıştır.

2886 Sayılı Kanun’un 20. Maddesi,17 ve 18. Maddelere uygun olmayan ilanların geçersiz olduğu, ilanların geçersizliği ilan yapıldıktan sonra anlaşılırsa ihale ve sözleşmenin feshedileceğini öngörmekte, ihale ve sözleşmenin bozulması halinde müşterinin fesih tarihine kadar yapmış olduğu gerçek masrafları… verilir demektedir.

Bu ihale kapsamındaki iskeleler ve deniz araçlarında dükkan, büfe gibi çeşitli şekillerde kullanılan işyerleri de bulunduğundan (Ek-4teki şartnamenin 31. Maddesinde alt kiralama hakkı düzenlenmiştir) ihalenin yürürlükte kalması, bu yerleri alt kiralama yoluyla kiralayanlar ile müşteri ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi arasında çeşitli ihtilaflara yol açabilecektir. Bu nedenle, yürütmenin durdurulmasıyla bu sorunların doğması önlenebilecektir.   

Netice ve Talep :

Yukarıda belirtilen nedenlerle söz konusu idari işlemin iptali ile yürütmenin durdurulmasını, masraf ve ücreti vekâletin davalıya yükletilmesini saygı ile arz ve talep ederiz         
                                                   

Davacı
Bülent Soylan

Not: ekler bu yazıya iliştirilmemiştir.