Şu Şehr-i İstanbul ki!


Etiketler ciddi:
Metropolitan Policy Program,
Brookings Institution (Bir Amerikan düşünce kuruluşu)
London School of Economics and Political Science
Deutsche Bank

Bizim basında yer aldığı şekliyle bu ciddi kurumlar ne demişler bir bakalım:

“Brookings Metropolitan Policy Program ile London School of Economics and Political Science’ın ortak hazırladığı,  Deutsche Bank Alfred Herrhausen Society tarafından desteklenen Metropoliten Kentler Araştırması’nda İstanbul, 1993–2010 yılları arasında ulaştığı yüzde 5,5’lik gelir ve yüzde 7,3’lük istihdam artışı ile 150 kent arasında birinci sırada yer aldı.”

Doğrusu şaşırdık.
Yahu bu İstanbul’un taşı toprağı altındır derler ya, biz bu altından da mı anlamıyoruz, İstanbul para basıyor da farkında mı değiliz, İstihdam acaip artıyor, patronlar çalıştıracak adam arıyor de işsizlikten kıvrananları özellikle bize mi yolluyor diye.
Öyle ya, koca koca kurumların bu büyük araştırmasına göre 2010 yılının başından sonuna kadar olan dönemde İstanbulluların gelir artışı yüzde 5,5
Bankaya götürüp faize yatırsan bu kadar vermezler.
İstihdam artışı yüzde 7,3.
Anlaşıldığına göre neredeyse milleti kolundan tutup işe sokacaklar.

Doğrusu çok meraklandım.
http://www.bulentsoylan.com/istanbul-150.pdf
adresini tıklayarak siz okurlarımızın da ulaşabileceğiniz o rapora baktım.

Yakından bakınca durum biraz farklı…
İstanbul, dünyanın 150 büyük şehri arasında 2010 yılında gelir artışında yüzde 5,5 artışla ve 7,3 istihdam artışıyla birinci denmiş. Buna tekrar döneceğiz ama bakın daha önceleri neymiş:
1993-2007 yılları arasında 150 şehir arasında 43. Sırada.
2007-2010 yılları arasında (bu herhalde 2009 sonuna kadar olmalı) 143. Sırada.
Yani 150 şehrin sondan yedincisi.

Biraz tuhaf geldi.
Herkesin bildiği gibi bu şehri 2004 yılından bu yana aynı kadro yönetir.
Hükümet aynı hükümettir, tarz aynı tarzdır.
Peki nasıl oluyor da yıllarca diplerde ve hele son üç yılda dibin de dibinde olan bu şehir birden bir sanki liste baş aşağı çevrilmiş de tersinden okunuyor gibi İstanbul birinci sıraya çıkmış anlayamadım.
Bir anlayan varsa bu yazıya bir yorum ekleyerek lütfen bizi de bilgilendirsin.

Bir ip ucu:
İyi de yukarıdaki anlı şanlı kuruluşlar bu birinciliği getiren rakamları nereden bulmuşlar diye araştırdığımda şu çıktı:
Meğerse daha aralık ayının başında rapora bağlanıp 2010 rakamı diye alınan veriler bizim TÜİK yani İstatistik kurumunun araştırmalarından alınmış. TÜİK, 2010 yılı üç aylık dönem tahmini olarak Gayrı Safi Yurt içi Hasıla için üçüncü üç aylık dönem rakamını 5,5 kabul edince İstanbulluların gelir artışı olmuş size yüzde 5,5.
Yine TÜİK üç aylık dönemde sanayi sektöründeki brüt ücret artışlarını yüzde 7,3 olarak kabul edince de istihdam artışı 7,3’tür denmiş.
Bu da maaşlardaki yıllık artış dönemine denk geldi demek ki.

Şimdi gelelim bizim basınımızda çıkan “Dizi dizi inciyiz, gelir ve istihdam konusunda  bu alemde birinciyiz” haberlerine.

Niye bu iş böyle takdim ediliyor acaba?
Bizim yaptığımız şu küçük araştırmayı bile yapmadan bu pohpohlamalar niye?
Acaba birilerinin “Dünyanın en başarılı belediye başkanı Topbaş” dedirtme ihtiyacı mı var.
Yoksa birileri birilerini gaza mı getirmeye çalışıyor?
Malum, daha önce de yine dünya belediyelerinin içinden birincilik haberleri verilmişti.
Onun için de söyleyeceklerimiz vardı ama söylememiştik.
Şimdi bir yenisi daha eklenince enteresan geldi, dikkate sunalım dedik