Artık iyice anlaşıldı; kim neyi kullandıysa bedelini ödeyecek ama...


Enerji Bakanı Taner Yıldız, ona buna neden zam yapıldığını soran gazeteciye açıklamada bulunmuş:
“Kim neyi kullanıyorsa bedelini ödesin”

 Hani “Herkes layık olduğu biçimde yönetilir” derler ya, aynen onun gibi bu laf da çok doğru;

 Sen hem bu hükümete oy vereceksin, hem onun her hükümete nasip olmayan başarılı ekonomi politikası sonucu yapılmak zorunda kalan zamlardan rahatsız olacaksın!

Olmaz kardeşim; sen madem seçimlerde oyunu bu yönde “kullandın”, Sayın Bakan’ın dediği gibi bedelini ödeyeceksin!.

 “Kullanan öder”

 *

 Durum gayet net.

 Örneğin:
 Otobüse mi bindin, ödeyeceksin.
 Köprüden mi geçtin, ödeyeceksin.
 Okula mı yazıldın, ödeyeceksin.
 Benzin mi aldın, ödeyeceksin.
 Otomobilini mi değiştirdin, ödeyeceksin.
 Kapının önüne mi park ettin, ödeyeceksin.
 Sigara mı içtin, ödeyeceksin.
 Kafayı mı çektin, ödeyeceksin.
 Ocağı yakıp tencereyi kaynattın, ödeyeceksin.
 Suyu ısıttın, ödeyeceksin,
 Lambayı yaktın, ödeyeceksin.
 Tarlanı sattın, ödeyeceksin.
 Ev aldın, ödeyeceksin.
 Yakında KDV zamlanıyor ya; iğne iplik bile alsan yüzde 18 yerine 19 ödeyeceksin.

 Bak bir daha oku Sayın Bakan’ın dediklerini:
 “Biz yükü 75 milyona dağıtmaktansa, kim neyi kullanıyorsa bedelini ödemesini istiyoruz."

 Anlaşılmadıysa bunu da açalım:
 Hükümet hiçbir vergiyi 75 milyon kişi birden ödesin demiyor; kısımlara ayırıyor.

 Diyelim ki:
 8 milyon kişi belediye otobüsüne mi biniyor, ödesin.
 1 milyon kişi her gün köprüden mi geçiyor, ödesin.
 3-5 milyon çocuk okula mı yazılıyor, ödesin.
 17 milyon araç benzin mi alıyor ödesin.
 1 milyon kişi otomobil mi alıyor, ödesin.
 1 milyon İstanbullu arabasını kapının önüne mi park ediyor, ödesin.
 12 milyon kişi sigara mı içiyor, ödesin.
 20 milyon evin ocağında tencere mi kaynıyor, ödesin.
 Haydi bir kısmı ödeyemediği için elektriği kesik; geriye kalan 70 milyon kişi akşam evinde lambayı yakmıyor mu?
Ödesin…

Bu milletin fiş miş istemeyen yarısını çıkar at; “bir alışveriş bir fiş” deyip alış veriş eden 36 milyon tüketici de ne alırsa alsın KDV’yi “Avrupa ayarına” yükselip ödesin.

Eh şimdi böyle bir tabloda Sayın Bakan haklı değil mi; neden bütün bunları 75 milyon ödetelim?
Herkesin kullandığı kadarı kendine!

Bu millet bu hükümeti iktidara getirirken herkes kendi oyunu kendi eliyle "kullanmadı mı?”
-Kullandı!
-Böylesi daha iyi olacak demedi mi?
-Dedi.

O zaman en iyisi millete toptan değil de, yine kendi aldığına-verdiğine, daha doğrusu "kullanma durumuna göre" gruplandırıp “şu ya da bu vesile ile” bedelini ödetsek daha adil olmaz mı?

Böylece yayalar otobüse binenlerin,
boğazı yüzerek geçenler vapur yolcularının,
sigara içenler kafayı çekenlerin,
odun, tezek yakanlar doğalgaz kullananların,
fiş alanlar almayanların…  
vergilerine ortak olmadıkları için daha da "adaletli ve kalkınmacı" bir durum ortaya çıkmaz mı Allah aşkına?

Hem bak görüyorsun işte; "kullanan öder" dersek, bir dahaki seçimde oyunu "kullanırken" milli irademiz de bütün bunları daha iyi hesaba katıp kullandığı oyun bedelini göz önüne almaz mı?

Bizce ideal çözüm bulunmuştur.
Olay ezcümle budur:
Kullanan ödeyecek; daha fazla para ödemem diyen kullanmayacak.

Ama kullanmadığım zaman da “ölürüm” mü diyorsun?
İkisinden birini seçeceksin “bilader”!
Hem kullan hem yan çiz yok öyle şey…
Zamlardan etkilenmek istemiyorsan “kullanmazsın” olur biter.
Gerisi senin sorunun.
Ha belki haklı olduğun bir tek tarafı var itirazının: Kefen bezi!
Bak ne yaparsan yap, onun KDV'si ödenecek.

Eh giderayak o kadarına da katlanacak herkes değil mi?